Hangi Halkla Ilişkiler Modelinde Propaganda Esas Alındığından ?

Koray

New member
Halkla İlişkiler ve Propaganda: Hangi Modelde Propaganda Esas Alınır?

Halkla ilişkiler, bir kurum, birey veya hükümetin kamuoyuyla olan ilişkilerini düzenlemeye yönelik bir iletişim sürecidir. Bu sürecin amacı, hedef kitleler ile etkili ve sürdürülebilir bir bağ kurmak, algıları yönetmek ve istenilen davranışları teşvik etmektir. Ancak halkla ilişkiler uygulamaları, bazen manipülatif bir amaca hizmet edebilecek şekilde propaganda tekniklerini de içerebilir. Propaganda, genellikle bir düşünce veya görüşü yaymak amacıyla yapılan, yanlı ve çoğunlukla çarpıtılmış bir iletişim biçimidir. Bu noktada halkla ilişkiler uygulamalarında propaganda unsurlarının hangi modellerde esas alındığını anlamak, bu süreçlerin etik boyutlarıyla ilgili önemli bir soru ortaya koyar.

Halkla İlişkiler Modelleri ve Propaganda İlişkisi

Halkla ilişkilerde propaganda esas alan bir modelin tanımlanabilmesi için önce halkla ilişkiler modellerinin ne olduğunu ve nasıl işlediğini anlamak gereklidir. Hangi halkla ilişkiler modelinde propaganda esas alınır sorusunun cevabı, özellikle klasik halkla ilişkiler teorilerinin değerlendirilmesiyle bulunabilir. İletişim teorileri arasında en çok bilinen dört temel halkla ilişkiler modeli şunlardır:

1. Basın Yayın Modeli

2. Diyalog Modeli

3. İletişim Modeli

4. Çift Yönlü İletişim Modeli

Bu modellerin her biri, halkla ilişkilerde farklı stratejiler kullanır ve bu stratejilerin bazıları propaganda tekniklerine yakınlık gösterebilir.

Basın Yayın Modeli ve Propaganda

Halkla ilişkilerde propaganda esas alan ilk model, genellikle basın yayın modeli olarak bilinir. Bu modelde, halkla ilişkiler uzmanları, genellikle tek yönlü bir iletişim biçimini tercih ederler. Burada asıl amaç, belirli bir mesajı kitlelere etkili bir şekilde iletmek ve bu mesajın olumlu bir algı yaratmasını sağlamaktır. Propaganda, genellikle halkla ilişkilerde bu modelde daha belirgin bir şekilde yer alır. Çünkü bu modelde mesajın doğruluğu ya da tarafsızlığı daha az önemsenir. Önemli olan, mesajın kitleler tarafından hızlı ve etkili bir şekilde kabul edilmesidir.

Basın yayın modelinde, iletişim çoğunlukla hükümetler, büyük şirketler veya siyasi partiler tarafından uygulanır ve kamuoyunu etkilemeye yönelik bir araç olarak kullanılır. Bu süreçte, halkla ilişkiler profesyonelleri, kamuoyunun düşüncelerini yönlendirebilir ve hatta bazen gerçekleri çarpıtabilir. Klasik örneklerden biri, savaş zamanlarında hükümetlerin halkı desteklemeye ikna etmek amacıyla kullandığı propaganda teknikleridir. Bu tür propaganda, toplumun belirli bir durumu ya da siyasi görüşü kabul etmesini sağlamak için güçlü bir şekilde baskı yapar.

Diyalog Modeli ve Propaganda

Diyalog modeli, halkla ilişkiler teorilerinde daha yeni bir yaklaşım olarak kabul edilir ve halkla ilişkilerin çift yönlü bir iletişim süreci olarak işlediğini savunur. Bu modelde, halkla ilişkiler profesyonelleri, hedef kitlelerle karşılıklı bir iletişim kurar ve sürekli olarak geri bildirim alarak stratejilerini güncellerler. Bu modelde propagandanın yeri, basın yayın modeline göre çok daha sınırlıdır çünkü burada, halkla ilişkiler uzmanları daha çok iki taraflı bir etkileşimi amaçlarlar.

Ancak, yine de diyalog modelinde propaganda tekniklerinin kullanılabileceği bazı durumlar söz konusu olabilir. Özellikle, büyük şirketler ve devletler, kendi çıkarlarını savunmak için kamuoyu ile sürekli iletişimde bulunurken, bazen bu iletişimi manipülatif amaçlarla da kullanabilirler. Bu tür bir iletişimde, halkın düşüncelerini etkilemek amacıyla propaganda unsurlarına başvurulabilir. Ancak, diyalog modelinde bu tür manipülasyonların fark edilmesi daha kolaydır çünkü mesajlar genellikle karşılıklı bir anlayışa dayanır ve sürekli olarak denetlenebilir.

Çift Yönlü İletişim Modeli ve Propaganda

Çift yönlü iletişim modeli, halkla ilişkilerde en etik ve halkın düşüncelerine değer veren yaklaşım olarak kabul edilir. Bu modelde, iki taraf da birbirinin görüşlerine saygı gösterir ve iletişim süreci karşılıklı olarak işler. Bu modelde propaganda kullanımı, en düşük seviyede olup genellikle halkın bilinçli katılımını ve özgür iradesini esas alır. Halkla ilişkiler uzmanları burada, kitlelerin gerçek ihtiyaçlarına göre stratejiler geliştirirler ve halkın düşüncelerine dayalı bir etkileşim sağlarlar.

Bu modelde, propaganda kullanımı genellikle önerilen mesajların doğruluğunu ve geçerliliğini vurgulamak amacıyla sınırlıdır. İletişimin her iki tarafı da karşılıklı olarak doğru bilgi alır ve verir. Bu nedenle, halkla ilişkilerde propaganda unsurlarının etkili bir şekilde kullanılması, etik çerçevede daha zorlayıcı ve karmaşık olabilir.

Sonuç ve Değerlendirme

Halkla ilişkilerde propaganda esas alan en belirgin model, basın yayın modelidir. Bu modelde, kitlelerin düşüncelerini etkilemek ve belirli bir görüşü aşılamak amacıyla güçlü propaganda teknikleri kullanılır. Ancak, halkla ilişkilerde propaganda unsurlarının yer aldığı diğer modellerde de, iletişim süreçlerinin genellikle daha etik ve karşılıklı katılımı teşvik edici olma eğiliminde olduğunu söylemek mümkündür.

Her bir halkla ilişkiler modelinde propaganda unsurlarının kullanımı, modelin iletişim yaklaşımına ve etik anlayışına göre farklılık gösterir. Basın yayın modelinde propaganda, mesajın etkinliği için en önemli araçken, diyalog ve çift yönlü iletişim modellerinde bu tekniklerin kullanımı sınırlıdır. Sonuç olarak, propaganda ile halkla ilişkiler arasındaki ilişki, kullanılan modele göre şekillenir ve halkın güvenini kazanan bir iletişim süreci sağlamak, her zaman en iyi sonuçları doğurur.